ANKARA KANARYA
Kafes kuşları hakkında her şey...  
  Ana Sayfa
  Facebook sayfamız
  TKKKF
  İletişim
  MAKALELER
  KANARYA BAKIMI
  AGI
  ALMAN TEPELİSİ
  BELÇİKA KAMBURU
  BERNER
  BORDER
  CRESTED&CRESTBRED
  FİORİNO
  GİBBER İTALİCUS
  FİFE FANCY
  GLOSTER
  IRISH FANCY
  İSPANYOL GİBOSO
  İSVİÇRE KIVIRCIĞI
  JAPON HOSO
  LANCASHIRE
  LIZARD
  LLARGET ESPAGNOL
  MEHRİNGER
  MELADO TENERFENO
  MUNCHENER
  NORVİCH
  PADOVANO
  PARİZYEN
  RAZA ESPAGNOL
  RHEİNLANDER KUİF
  TÜRK KIVIRCIĞI
  SCOTCH FANCY
  YORKSHIRE
  IRK KANARYALARI HATA TABLOLARI
  RENK KANARYALARI
  OTUM KANARYALARI
  DOGA KUSLARI
  FİNCH
  MUHABBET KUŞU
  PAPAGANLAR
  => Sultan papağanı
  => Cennet papağanı
  => Sevda papağanı
  => Eklektüs
  => İskender papağanı
  => Senegal papağanı
  => Rozella papağanı
  => Patagonya konur
  => Güneş konur
  => Sülfür kakadu
  => Goffin kakadu
  => Beyaz kakadu
  => Yeşil kanatlı ara
  => Jardine papağanı
  => Sarı kafalı amazon
  => Gökkuşağı (rainbow) papağanı
  => Mavi çizgili lori
  => Geveze lori
  => Sarı laciver ala
  => Timneh jako(bordo kuyruk)
  => Kongo jako(kırmızı kuyruk)
  GUVERCİN
  Bıldırcın bakımı ve çeşitleri
  LINKLER
  Ziyaretçi defteri
Merak ettikleriniz ve öğrenmek istedikleriniz hakkında yazınız.
PAPAGANLAR





Papağanlarda Bakım (Genel)

Bakım

Aşağıdaki listede papağan türleri bakım zorluğu bakımından sıralanmıştır. Sıralama ölçütü olarak gürültü düzeyi, eğitim zorluğu, etrafı kirletme derecesi ve daha çok tecrübeli papağanseverlere uygun olup olmaması hususları göz önünde bulundurulmuştur:





Her ne kadar bu sıralama genel bir yol gösterici olsa da her papağan kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Bir jako çok gürültücü olabileceği gibi bir kakadu da son derece sessiz olabilir. Keza bir macaw çok müşfik olabileceği gibi bir cennet papağanı da son derece saldırgan olabilir. Dolayısıyla insanlarda olduğu gibi papağanların da bir kişilik yapısı vardır ve her biri ayrı bir birey olarak değerlendirilmelidir.


Banyo

Papağanlar hem cilt ve tüy sağlıklarını korumak, hem de parazitlerden arınmak amacıyla banyoya ihtiyaç duyarlar. Ayrıca banyo, ciltlerinden dökülen ve bazı durumlarda insanlarda alerjik reaksiyonlara yol açabilen tozları azaltmaya yardımcı olur. Banyo için duş başlığı veya çiçekçilerin sıklıkla kullandığı sprey kullanılabilir. Sağlık açısından suyun papağanın burun deliklerine kaçması engellenmeli ve su çok tazyikli akıtılmamalıdır. Kullanılacak suyun mutlaka ılık olması ve banyonun ardından papağanın cereyan almayan ve sıcak bir ortamda kuruyana kadar bekletilmesi gerekmektedir. Akşam vakitleri banyo için uygun değildir zira uyumadan önce tüyler tam olarak kurumamakta ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Sıcak mevsimlerde haftada 3-4, soğuk mevsimlerde ise haftada 1-2 kez banyo kafidir.


Kanat kesim

Birincil tüyler dışarı doğru bakarken ikincil tüyler içeri doğru yani vucuda doğru bakarlar. 
Kanat ayarı için keskin bir makas kullanılmalı ve makas gövdeden kanat ucuna doğru tutularak kesme işlemi yapılmalıdır. Evcilleşme sürecinde aksamaya yol açabileceğinden kanat ayarının papağan sahibi dışında ve uzman bir kişi tarafından yapılmasında fayda vardır. Kanat tüyleri birkaç ay içerisinde uzadığından sürekli kontrol edilmeli ve kesim tekrarlanmalıdır. 

Çok Önemli Not: Kanat ayarı papağanın sadece ve sadece bulunduğu yerden daha yükseğe çıkmasını engeller. Ayrıca kuvvetli rüzgar durumunda papağanınız kolaylıkla havalanabilir. Dolayısıyla tedbiri elden bırakmamak gerekir.


Tırnak kesimi

Papağanlar doğal ortamda buldukları ve törpü görevi gören taş, dal, toprak vb malzemelerden kafes ortamında mahrum kalmaktadırlar. Dolayısıyla tırnakları zaman zaman çok fazla uzamakta ve sivrilmekte, bu durum ise hem sahibi açısından hem de kendisi açısından sorun yaratabilmektedir. Bu yüzden tırnak aşağıda görülen aparat yardımıyla dikkatlice kesilmelidir. Tırnağın içerisinden küçük bir kılcal damar geçtiğinden derin kesilmesi çok büyük kan kaybına yol açabilmektedir. Kanın durdurulması amacıyla tırnak mısır ununa bulanabilir ya da küçük bir parça mısır hamuru bu bölgeye yapıştırılabilir. Tırnak kesimi aşağıdaki şekilde ve 1-2 mm yi geçmeyecek şekilde yapılmalıdır

Yine kanat kesiminde olduğu gibi evcilleşme sürecinde aksamaya yol açabileceğinden tırnak kesiminin papağan sahibi dışında ve uzman bir kişi tarafından yapılmasında fayda vardır. Tırnakların kesilecek raddeye gelmemesi amacıyla piyasada kolaylıkla bulunabilen törpü tünekler de kullanılabilmektedir.


Temizlik

Tüm yemlik ve suluklar ilk kullanımdan önce, daha sonraki kullanımlarda ise haftada 2-3 kez temizlenmelidir. İlk kullanımdan önce yemlik ve suluklar çamaşır suyu / su karışımında bir süre bekletilmeli ardından da bol suyla ve koku kalmayıncaya kadar durulanmalıdır. Daha sonraki temizliklerde bulaşık deterjanı ve sünger kullanılabilir, ancak yine bol suyla durulanmalıdır. Kafesin alt sürgüsünde bulunan kağıt her gün değiştirilmeli; alt ızgara haftada 2-3 kez, tünek ve kafes ise ayda bir kez temizlenmelidir.



Papağanlarda beslenme

Papağanların beslenmesi saülıkları açısından oldukça önemlidir İşte bir papağanın beslenmesi


Yem

Piyasada kolaylıkla bulunan Witte Molen, Dr Sacchi, Bonnie, Champions, Vitakraft vb markaların üretmiş olduğu papağan yemi karışımları kullanılabilir.Benzer bir yem açık satılan tohumların karıştırılması ile de hazırlanabilir ancak temiz ve tozdan arındırılmış olması şarttır Örnek bir karışım şu şekilde olmalıdır:

%65 siyah beyaz ay çekirdeği
%3 buğday
%9 yulaf
%5 mısır(yumuşak)
%3 kenevir
%5 kabuklu fıstık
%3 burçak
%3 pirinç
%4 aspir
Yem bir kez sabah bir kez de akşam olmak üzere günde iki kez yenilenmelidir.


Meyve- Sebze


Mandalina, portakal, elma, muz, ayva, yenidünya, kiwi, kayısı, incir, armut, çilek, üzüm, erik, şeftali, kiraz, vişne, havuç, brokoli (az miktarda), marul (iyice yıkanmış ve kuru olarak), mısır, maydanoz sapı, ıspanak(iyice yıkanmış ve kuru olarak) ve yeşil biber toplam bir yem kabını geçmeyecek şekilde günlük olarak verilmelidirMeyve çekirdekleri bazı tehlikeli kimyasallar içerdiklerinden kesinlikle verilmemelidir 


Filiz

Kolza, ayçiçeği, fasulye türleri, bezelye, kuş yemi, ak darı, buğday gibi tohumların filizleri yüksek besin değerine sahip olduğundan haftada 1-2 kez verilmesi yararlıdır Tohumlar 12 saat suyun içerisinde durduktan sonra iyice durulanmalı ve bir kap içerisine konularak üzeri ıslatılmış kağıt havlu ile kapatılmalıdır Tohumlar mümkün olduğu kadar sık (en azından 4-5 saatte bir) yıkanmalı ve kağıt havlular değiştirilmelidir Filiz, tohum boyu kadar olunca verilmek için uygun hale gelmiş demektir Filizleri vermeden önce 15 lt su, 10 damla çamaşır suyu karışımı ile yıkamanız ve bol su ile durulamanız tavsiye olunur Bu işlem filizlerin dezenfekte edilmesini sağlar Filizlendirme işlemleri tamamıyla karanlıkta ve havadar bir ortamda yapılmalı ve en ufak bir kötü koku ya da küf belirtisinde tüm filizler atılarak yenisi hazırlanmalıdır Filizler her defasında taze olarak hazırlanmalı ve birkaç saatten fazla bekletilmemelidir aksi bir durum zehirlenmelere ve hatta ölümlere yol açabilir.

Not: Filizlendirilecek tohumun ilaçlı olmaması hayati öneme sahiptir Zira tarım amaçlı olarak üretilen bazı tohumlarda böceklere karşı ilaç kullanılmaktadır Bu ilaçlar papağanınızın ölümüne yol açabilir 


Su
Su, oda ısısında ve mümkünse dinlendirilmiş olarak verilmeli ve günde 1 kez yenilenmelidir




Ek Besinler

Fındık, yer fıstığı, ceviz, badem aşırıya kaçmamak kaydıyla verilebilir Bazı kuruyemişlerde ve özellikle yer fıstığında aflatoxin (bir tür küf) bulunabileceğinden kaliteli ve markalı ürünlerin tercih edilmesinde yarar vardırÇok iyi haşlanmış bir yumurtanın çeyreği haftada bir kez, çok az miktarda iyi pişmiş tavuk veya balık eti ise 3-4 haftada bir verilebilir Az miktarda olmak kaydıyla haşlanmış ve yağsız makarna verilebilir Çok az miktarda tuzsuz ve az yağlı beyaz peynir çok ender olarak verilebilir


Vitamin

Papağanlar seçici davranabildiklerinden besinlerden yeteri derecede vitamin alamayabilirler Bu açıklarını kapatmak için veteriner hekiminizden ya da veteriner ilaçları satan yerlerden kolaylıkla bulabileceğiniz vitamin tozunu kullanabilirsiniz Küçük papağanlarda bir fiske, orta-boy papağanlarda mercimek büyüklüğünde, büyük papağanlarda ise iki mercimek büyüklüğünde vitamin haftada bir kez suyuna katılarak verilebilir Papağanlarda su tüketimi en fazla yem tüketimini takibendir Dolayısıyla suyun yem verilmeden hemen önce hazırlanarak verilmesi ve 4-5 saatlik sürenin ardından dökülerek suluğun temizlenmesi gerekmektedir Sürenin çok fazla uzaması suda çeşitli bakterilerin üremesine yol açmakta ve papağanınızın sağlığını tehdit etmektedir Ayrıca tam verim alınabilmesi için vitamin katkılı suyun direkt güneş ışığından korunması gerekmektedir.

Papağanlar hızlı işleyen sindirim sistemleri dolayısıyla sularına katılan vitaminleri ve özellikle B vitaminini hızla vucuttan atmaktadırlar dolayısıyla bahsi geçen vitaminler doğal sebze ve meyvelerin yerini tutmamakta, sadece bir kısım eksiklikleri telafi etmektedir Papağanınıza özellikle erken dönemlerde sebze / meyve yeme alışkanlığı kazandırmanız şiddetle tavsiye edilir
Piyasada Vetaş firmasının Vetavit fort (100gr) , Eczacıbaşı firmasının Polivitamin Forte (100 gr), Biyoteknik firmasının Viosol (20gr) ve daha pekçok markanın benzer ürünlerini kolaylıkla bulabilirsiniz Genel olarak vitamin tozlarının pek çoğu aynı etkiye sahiptir ancak amino asit katkılı ürünleri tercih etmeniz tavsiye olunur
Not: Papağanınızı ilk aldığınızda bir hafta boyunca her gün vitamin vermeniz yararlı olabilir Yer değişikliği gibi nedenler stres seviyesini yükselttiğinden, papağanların bağışıklık seviyeleri düşmekte ve hastalıklara açık hale gelmektedirler Vitamin takviyesi bu gibi istenmeyen durumları engellemektedir 


Mineral

Papağanların mineral ihtiyaçlarını karşılamak üzere Vetaş firmasının Depomin ve diğer veteriner ilaçları üreten firmaların benzer mineral solüsyonları kullanılabilir Orta boy papağanlarda ayda bir kez, üst üste 4-5 gün 15 damla solüsyon suyuna katılarak verilmelidir Küçük papağanlarda bu miktar 5 damla, büyük papağanlarda ise 20 damla olarak verilebilir Günde iki kez olmak üzere su kabının yıkanması, ardından suyun değiştirilmesi ve her defasında solüsyon katılması gerekmektedir Tüy ve kemik sağlığı açısından mineral takviyesi gereklidirYumurtlama döneminde mineral katkısı biraz artırılabilir Piyasada bulunan bu solüsyonların yerine gazı alınmış soda da kullanılabilir, ancak mineral solüsyonlarının tercih edilmesinde fayda vardır Yumurtlama döneminde doğacak yoğun kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla çok iyi haşlanmış bir yumurtanın kabuğu, zarı alınarak ve çok küçük parçalara ayrılarak verilmelidir Bu toz, verilecek meyve ve sebzelerin üstüne serpilebileceği gibi meyve ve sebzeler rendelendikten sonra karıştırılarak da verilebilir Bu şekilde tüketilmemesi halinde iyi haşlanmış bir yumurtanın yarısı kabuğu ile birlikte de verilebilir Hazırlanacak karışımlar ve haşlanmış yumurta birkaç saat içerisinde bozulduğundan her defasında taze olarak hazırlanması ve kafes içerisinde fazla bekletilmemesi gerekmektedir.

Kafese koyacağınız mineral katkılı gaga taşı hem papağanın gagasının fazla uzamasını engellemekte hem de kafes ortamında mahrum kaldığı bazı mineralleri sağlamaktadır
Not: Papağanınızı ilk aldığınızda vitamin takviyesinin ardından bir hafta boyunca her gün mineral vermeniz yararlı olabilir 


Kum
Papağanlar, üst gagalarının iç kısmında bulunan pütürlü yüzey sayesinde yiyecekleri çok küçük parçalara ayırabilmekte ve kanarya, saka vb kuş türlerinin aksine kuma çok az miktarda ihtiyaç duymaktadırlar Birkaç ayda bir, yemin üzerine bir miktar kum dökerek ya da ayrı bir kap içerisin kafesine asarak bu ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz 

Kesinlikle verilmemesi gereken yiyecekler:

Avokado
Çikolata
Tuzlu gıdalar (çips, tuzlu kuruyemiş)
Yağlı gıdalar
Her tür alkol
Gazlı içecekler
Hazır meyve suları
Meyvelerin çekirdekleri
Maydanoz yaprakları(sap kısımları verilebilir)
Hurma (cennet meyvesi)
Soğan
Mantar
Patlıcan
PAPAĞAN ÜRETİMİ
Yumurtlama; doğanın mucizelerinden biridir ve kafes ortamında sadece doğal ortamın taklit edilmesinden öteye gidilemediğinden başarı oranı, özellikle de bazı türlerde oldukça düşüktür. Dolayısıyla tüm şartlar eksiksiz olarak sağlansa da başarı her zaman düşük yüzdelerde olacaktır.

Üretime başlamadan gerçekten bir çift yani bir erkek ve bir dişi papağana sahip olduğumuza emin olmalıyız. Eklektüs, iskender papağanı, yeşil papağan gibi bazı türlerin haricinde papağanların çok büyük kısmında erkek ile dişi arasında fiziksel olarak bariz bir farklılık yoktur. Dolayısıyla DNA testi veya endoskopi ile cinsiyet tespitinin kesin olarak yapılması gereklidir. Yaklaşık 30-40 Avro civarında bir maliyeti olan DNA testi için göğüs veya uzun kanat tüylerinden alınacak numunelerin yurtdışına gönderilmesi gereklidir. Endoskopi ise cinsiyete ek olarak papağanın üretkenliği gibi değerli bilgileri de sunar ancak ülkemizde bu ufak cerrahi müdaheleyi yapabilecek veteriner hekim ve buna ilişkin materyal bulunmamaktadır.

Çiftleştirmek üzere seçilen papağanların sağlıklı olup olmadığı konusunda en ufak bir tereddüt bulunmamalıdır. Dolayısıyla bu amaçla yeni bir papağan alıyorsanız en az 30 günlük bir karantina süreci uygulamalısınız aksi takdirde her iki papağanınızı da kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Karantina sürecinde papağanın hareketliliği, yemesi, dışkısı, nefes alış-verişi, gözlerinin parlaklığı gibi etmenler dikkatle gözlenmelidir.

Papağanların herhangi bir sağlık sorunu olmadığına kanaat getirilirse papağanlar aynı oda içerisinde, farklı kafeslerde ve mümkün olduğu kadar uzak mesafede birkaç gün tutulmalıdır. Mesafe gün geçtikçe azaltılarak birkaç hafta sonunda kafes tellerinin arasından birbirleriyle temas edebilecek şekilde yanyana getirilmelidirler. Bu süre içerisinde çiftler rahatsız edilmeden dikkatlice gözlenmelidir. Agresif davranışlar tespit edilirse ve bunda belli bir süre boyunca herhangi bir azalma tespit edilemezse çiftlerin uyumsuz olduğuna kanaat getirilip başka bir eş denenmelidir. Eğer çiftler birbirlerini kaşıyorlar, yiyecek ikramları yapıyor, kafes tellerinden öpüşüyorlar ya da en azından agresif tavır sergilemiyorlarsa ikinci aşamaya geçilebilir.

İkinci aşamada papağanlar aynı kafes içerisine konulmalıdır. Özellikle orta ve büyük boy papağanlar kafeslerine karşı oldukça korumacı olabildiklerinden çifthane olarak kullanılacak kafesin her iki papağanın da kullanmadığı 3. bir kafes olması şarttır.

Papağanlar kafeslerine bir kez yerleştirildikten sonra acil durumlar haricinde kafese kesinlikle müdahele edilmemelidir. İdeal olanı papağanları kimsenin kullanmadığı ayrı bir oda, depo vb bir yere yerleştirilmektir. Sadece yem, su değişimi ile kafes temizliği yapılmalı ve bu bakım her gün aynı saatte ve aynı kişi tarafından yapılmalıdır. Şayet yuvalık kontrol edilmek isteniyorsa bu yuvalığın bir köşesine yerleştirilecek mikro kamerayla sağlanmalıdır. Papağanlar kendilerini güvende hissetmezlerse ve sürekli rahatsız edilirlerse kesinlikle yumurtlamayacaklardır. Bu da sarfedilen tüm emeklerin boşa gitmesi anlamına gelmektedir.

Kuluçka süresi küçük papağanlarda 18-20 gün, orta boy papağanlarda 21-25, büyük boy papağanlarda ve özellikle aralarda 26-28 gündür. Dişiler genelde ancak son yumurtayı yumurtladıktan sonra tam anlamıyla kuluçkaya yatarlar. Dolayısıyla ilk yumurtanın ardından son yumurta oluncaya dek beklenilmeli ve dişi bunun ardından da kuluçkaya yatmaya isteksizse yumurtalar kuluçka makinesine alınmalıdır.

Şayet yumurtanın dölsüz olduğundan şüpheleniyorsa ve dişi herhangi bir çiftleşme emaresi olmadan yumurtladı ise yumurtalar 10 günün ardından kontrol edilir.


Küçük ve güçlü bir el fenerine kağıttan bir rulo takarak yumurta kontrolü yapılabilir. Karanlık bir ortamda yapılacak bu işlemde yumurtaya mümkün olan en az düzeyde müdahele edilmemeli ve yumurta ani ısı değişikliklerinden korunmalıdır. El fenerinin yaydığı ısı dahi yumurtanın gelişiminde olumsuz etki edebileceğinden kontrol son derece hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Yumurta içerisinde yukarıda sağda yer alan resimdeki gibi kılcal yapılar ve koyu bir alan gözüküyorsa yumurta döllüdür ancak soldaki gibi ise yumurta dölsüzdür ve yuvadan alınarak papağanların tekrar çiftleşmesine olanak sağlanmalıdır.

Kuluçka süresinin ardından yavrular yumurtadan çıkmaya başlarlar. Bu yuvalığın içerisinden gelecek seslerin takibi ile tespit edilebilir. Bazen nem oranının düşük olması, yavrunun yumurtanın içinde ters durması gibi nedenlerle yavru yumurtadan çıkamayabilir ve bu durumlarda şayet yavrunun çıkması 1-2 gün geciktiyse el ile dikkatli bir şekilde kırılmalıdır
 
Yavruların çıkmasının ardından çift dikkatle izlenmelidir. Şayet yavruları beslemekte isteksizlerse bir iki gün kadar beklenilmeli ve hala gelişme olmaz ise yavrular yuvadan alınarak elde beslenilmelidir. Ancak unutulmamalıdır ki bu en son seçenektir. Elde beslenen papağanlar hem hastalıklara daha açıktır hem de ileride bazı davranış bozuklukları sergilemeleri daha olasıdır.

Özellikle büyük türlerde aylar sürecek süreçte yavrular tüylenecek ve yuvalıktan çıkarak tünekte durma, yemek yeme, uçma denemelerine başlayacaklardır.



Alıntı:www.kuluckaclup.com




 
SAAT  
 
Kek Tarifleri
 
ANKARA İSTANBUL İZMİR  
  ANKARA İSTANBUL İZMİR  
E-DEVLET  
 

Online E-Devlet Hizmetleri
TC Kimlik No
Vergi Kimlik No
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSS Sonuçları
KPSS Sonuçları
KPDS Sonuçları
LES Sonuçları
TUS Sonuçları
ÜDS Sonuçları
ALS Sonuçları
DGS Sonuçları
Diğer Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Takvimi
E-Devlet Linkleri:
Devletim.com
Online Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı
Üniversiteler
Sağlık Bakanlığı
Emeklilik Hizmetleri
Hukuk ve Adalet
Emniyet Hizmetleri
Ekonomik ve Mali İşler
İş ve Eleman Arama
Genel Devlet Kurumları
Bakanlıklar
Valilikler
Belediyeler
Kaymakamlıklar
Siyasi Partiler
Silahlı Kuvvetler
Sivil Toplum
Engelli Sayfaları
Elçilik - Konsolosluklar
Avrupa Birliği
K.K.T.C.
Turizm
Tatil ve Gezi Rehberi
Deprem Linkleri
Haber Kaynakları

 
 
 

 
 
  Hayvanlar Alemi  
Bugün 23 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol