ANKARA KANARYA
Kafes kuşları hakkında her şey...  
  Ana Sayfa
  Facebook sayfamız
  TKKKF
  İletişim
  MAKALELER
  KANARYA BAKIMI
  AGI
  ALMAN TEPELİSİ
  BELÇİKA KAMBURU
  BERNER
  BORDER
  CRESTED&CRESTBRED
  FİORİNO
  GİBBER İTALİCUS
  FİFE FANCY
  GLOSTER
  IRISH FANCY
  İSPANYOL GİBOSO
  İSVİÇRE KIVIRCIĞI
  JAPON HOSO
  LANCASHIRE
  LIZARD
  LLARGET ESPAGNOL
  MEHRİNGER
  MELADO TENERFENO
  MUNCHENER
  NORVİCH
  PADOVANO
  PARİZYEN
  RAZA ESPAGNOL
  RHEİNLANDER KUİF
  TÜRK KIVIRCIĞI
  SCOTCH FANCY
  YORKSHIRE
  IRK KANARYALARI HATA TABLOLARI
  RENK KANARYALARI
  OTUM KANARYALARI
  DOGA KUSLARI
  FİNCH
  MUHABBET KUŞU
  PAPAGANLAR
  GUVERCİN
  Bıldırcın bakımı ve çeşitleri
  LINKLER
  Ziyaretçi defteri
Merak ettikleriniz ve öğrenmek istedikleriniz hakkında yazınız.
GUVERCİN











YURDUMUZDA BULUNAN GÜVERCİNLER

GÜVERCİNGİLLER ( COLUMBIDAE )
Columbiformes takımı iki alt takıma ayrılmaktadır.
Bunlardan biri Columbae, diğeri ise Pterocletes’dir.
Columbae alt takımı ise iki
familyadan meydana
gelmektedir. Bunlardan ilki
Columbidae diğeri ise
Raphidae’dir.
Konumuzu oluşturan Columbidae
familyasının güvercin ve
kumruları da içine alan bir çok alt familyası
bulunmaktadır. Columbidae familyası içine dahil olan
250’den fazla kuş türü bugün dünyanın kutuplar hariç
hemen her yerine dağılmış olarak yaşamaktadır. Toplu
halde yaşama eğiliminde olan kuşlardır.
Ülkemizde Columbidae familyasının üyelerinden sadece
7 tanesine doğal olarak rastlanmaktadır. Bu araştırma
ülkemizde rastlanan 7 türü tanıtmayı amaçlamaktadır.
Bu 7 türü tanıtmadan önce Columbidae familyasının bazı özellikleri üzerinde durmak istiyoruz.
GÜVERCİNGİLLERİN GENEL YAPISI
Bu gruba giren kuşların çoğu orta irilikte, küçük ve yuvarlak başlı, kısa ayaklı, uzun ve sivri kanatlı kuşlardır.
Yerde beslenmeye uyarlanmış bir vücut yapıları bulunan bu kuşlar iyi uçucudurlar.
Güvercingillerin gaga biçimleri beslenme alışkanlıklarına göre değişiklik göstermektedir. Güvercingiller genellikle
tane ( tohum ) ile beslenen kuşlardır. Ancak yurdumuzda bulunmayan ve meyve ile beslenen bazı türleri de
vardır. Tane ile beslenen türlerde gaga, uzun ve incedir. Meyve ile beslenenlerde ise gaga kalın ve
papağanlarınkine benzer şekilde ucu kancalıdır.
Güvercingillerde yemek borusunun üzerinde yer alan ve besinleri depolamaya yarayan
bir kursak bulunmaktadır. Ağızlarında diş gibi kesici ve öğütücü organları
bulunmadığından güvercinler yediklerini direkt olarak kursaklarına gönderirler.
Besinlerin depolanma ve sindirilme işlemi kursakta başlar ve tohumları öğütebilecek
kadar gelişmiş olan taşlıkta devam eder. Tohumla beslenen güvercingillerde bağırsak
uzundur. Meyve ile beslenenlerde ise daha kısadır.
Güvercingillerde bahar ayları ile birlikte çiftleşme ve yumurtlama dönemi başlar. Erkek güvercinler kendi
üreme bölgelerini diğer erkeklere karşı koruma eğilimindedirler. Genellikle erkek kuş kendi üreme bölgesinde
öterek dişi kuşu buraya çeker ve çiftleşirler. Dişi kuş, türe göre değişmekle birlikte genellikle iki tane yumurta
yapar. Yuva yeri seçimi ağaç dalları üzeri, ağaç ve kaya kovukları, hatta toprak üzerine bile olabilmektedir.
Güvercin yuvaları, diğer bazı kuşlarla karşılaştırıldığında son derece basittir. Çalı çırpıdan oluşan ufak bir
yığınak şeklindedir.
Dişi ve erkek kuş nöbetleşe olarak kuluçkaya yatarlar. Kuluçka süresi ortalama 15 gün kadardır. Yavrular
yumurtadan çıktıklarında tüysüz ve gözleri kapalıdırlar. Yavrunun bakımı da gene ana ve baba kuş tarafından
ortaklaşa yürütülür. Yavrunun gözleri 5-6 gün içinde açılır. 1 aylık olduklarında bütün tüyleri çıkmış ve
uçabilecek hale gelmiş olurlar. Başlangıçta yavrunun gagası yumuşaktır ve kendi kendine yem yiyemez ve
ana ve babası tarafından beslenir. Gaganın sertleşmesi 40 gün kadar sürmektedir. Bu sürenin sonunda yavru
kuş kendi başına beslenebilecek ve tam olarak uçabilecek konuma gelmektedir.
GÜVERCİNGİLLERİN FARKLI ÖZELLİKLERİ
Güvercin, insanoğlunun evcilleştirdiği ilk kuş olma özelliğini korumaktadır. Dolayısıyla güvercin yetiştiriciliğinin
tarihi de oldukça eskilere kadar gitmektedir. Güvercingilleri diğer kuşlardan ayıran bazı önemli özellikler
bulunmaktadır. Bunların başında, su içme şekilleri ve yavru besleme özellikleri gelmektedir.
SU İÇME ŞEKİLLERİ
Güvercingillerde su içme şekli diğer bir çok kuştan farklıdır. Diğer kuşlar, bir yudum su alıp kafalarını yukarı
doğru kaldırarak suyu yutarlar. Kuşlarda burun delikleri ile gagaları arasını kapatabilecek bir yapı bulunmaz.
Bu nedenle kuşlar, vakum oluşturup suyu ememezler. Suyu gırtlaklarına iletebilmek
için kafalarını yukarı kaldırma gereksinimi duyarlar. Ancak güvercingiller, burundeliklerini de suya daldırırlar ve yemek borusundaki kasların yardımı ile vakum
oluşturarak aynı memelilerde olduğu gibi suyu emerek içerler. Bu özellik sadece
güvercingiller familyasına ait kuşlarda bulunmaktadır. Bu özellikleri nedeni ile
güvercinlerin içecekleri su kaynaklarının ya da su kaplarının gaga ve burun deliklerini
daldırabilecekleri derinlikte olmaları gerekir.
GÜVERCİN SÜTÜ SALGISI
Bütün kuşlar içinde yalnızca Columbidae ( güvercingiller ) üyelerinde rastlanan benzersiz bir özellik yavruların
beslenmesi için “güvercin sütü” adı verilen bir salgının salgılanmasıdır. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra
yaklaşık bir hafta süre ile bu salgı ile beslenirler. Daha sonra ana ve babalarının kursaklarında öğüttükleri yarı
sindirilmiş besinle beslenmeye geçerler. Yavru kuş gagasını ebeveynlerinin ağzının içine sokar ve
ebeveynlerinin kusmasını sağlayarak bu salgıyı alır.
Güvercinin beynin altında bulunan hipofiz bezinin salgıladığı prolaktin adı verilen bir hormon, bu salgı
mekanizmasını harekete geçirmektedir. Kursak çeperinden salgılanan bu besleyici maddenin bileşimi
memelilerdeki süte oldukça yakındır. Halk arasında “kuş sütü” olarak bilinen bu salgı, güvercinlerde sadece
kuluçka dönemi sonuna doğru yaklaşık bir hafta süre ile salgılanan bir maddedir.
GÜVERCİNGİLLERİN YURDUMUZDA BULUNAN ÜYELERİ
250’den fazla üyesi bulunan güvercingiller ailesinin yurdumuzda sadece 7 türü doğal olarak yaşamaktadır.
Bu 7 türden biri göçmen, diğerleri yerli kuştur. Evcil güvercini de dahil edersek 8 tür olduğunu söyleyebiliriz.
Bu türleri Türkçe, Latince ve İngilizce ve Almanca adları ile şu şekilde sıralayabiliriz.
1) Kaya Güvercini ( Columba livia ) ( Rock Dove ) ( Felsentaube )
2) Tahtalı ( Columba palumbus ) ( Woodpigeon ) ( Ringeltaube )
3) Gökçe Güvercin ( Columba oenas ) ( Stock Dove ) ( Hohltaube )
4) Evcil Güvercin ( Columba domestica )
5) Kumru ( Streptopelia decaocto ) ( Collared Dove ) ( Türkentaube )
6) Küçük Kumru ( Streptopelia senegalensis ) ( Palm Dove) ( Palmtaube )
7) Üveyik ( Streptopelia turtur ) ( Turtle Dove ) ( Turteltaube )
8) Doğu Üveyiği ( Streptopelia orientalis ) ( Rufous Turtle Dove )
KAYA GÜVERCİNİ ( Columba Livia )
Evcil güvercinlerin atası olduğu kabul edilmektedir. Görünüş olarak evcil güvercinlere benzer. Gövdesi kurşuni
mavidir. Kanatlar açık kurşuni mavi olup üzerinde iki tane siyah şerit ( çubuk ) bulunur. Boyun yanları yanar
döner erguvani ve yeşil renktedir. Kuyruk tüylerinin ucu siyahtır. Kuyruk üstü tüyleri beyaz ya da açık gridir.
Kanat altları beyazdır. Gaga siyah, ayaklar kırmızı, tırnaklar siyah, göz rengi koyu portakal, kırmızı, göz
halkası sarıdır. Boyu 32 cm’dir.
Kırlarda, tarlalarda kaya kovuklarında yaşar. Dünyada en yaygın olan güvercin
türüdür. Bu türün şehirlere adapte olmuş bir grubu “şehir güvercini” adı ile anılır. Cami
avlularında, şehir meydanlarında büyük gruplar halinde karşılaştığımız bu güvercinler,
son yıllarda evlerin çatılarına ve balkonlarına kadar yayılmışlardır.
Kaya güvercinlerinde eşlerin birbirine bağlılığı ömür boyu devam eder. Dişi kuş iki
yumurta yapar. Yılda üç kez kuluçkaya yattıkları olur. Kuluçka süresi 18 gündür.
Yavrular 1 ay içinde yem yiyebilecek ve uçabilecek hale gelirler. Yavruların eşeysel
olgunluğa erişmeleri 6 ay kadar sonra olur.
TAHTALI ( Columba Palumbus )
Güvercinlerin en irisidir. Boynun iki yanında ve kanatlarında beyaz bantlar bulunur. Boyundaki beyaz bant
sadece erişkin kuşlarda vardır. Genç kuşlarda henüz oluşmamıştır. Özellikle uçarken kanadında bulunan beyaz
şerit ile kolayca ayırt edilebilir. Boyun kısmı parıltılı yeşil, göğüs kısmı erguvani ve kanat uçları siyahtır.
Kuyruk diğer güvercinlere göre daha uzundur. Gaga sarı, bacaklar kırmızıdır. Boyu 40 cm kadardır ve sert
kanat vuruşları ile uçar.
Yapraklı ve iğneli yapraklı ormanlarda, dağlık alanlarda yaşar. Meşe palamudu ormanlarında sık rastlanır.
Yurdumuzda ormanlık ve ağaçlı bütün bölgelerinde bulunur. Yuvasını ağaç dalları arasına, ağaç kovuklarına
yapar. Dişi kuş 2 yumurta bırakır. Kuluçka süresi 15 – 18 gündür. Yılda iki kere kuluçkaya yatar. Yavrular 1
aylık olduklarında yem yer ve uçabilirler. Yavrular ikinci yaşın ortalarında eşeysel olgunluğa ulaşırlar. Bu
kuşlarda yuvayı erkek kuş hazırlamaktadır. Eş seçimi sezonluktur. Her sezonda yeni eş edinilir.
GÖKÇE GÜVERCİN ( Columba Oenas )
Görünüş olarak kaya güvercinine benzer. Ancak rengi daha koyu mavi ve kurşunidir. Göğüs koyu erguvanidir.
Kuyruk sokumunda beyazlık bulunmaz. Kanatları üzerindeki siyah şeritler ( kolon ) daha incedir. Kuyruk
ucundaki siyah bant ise daha geniştir. Boyu 33 cm’dir. Gaganın dip kısmı kırmızı, uca doğru sarımsı, ayaklar
ise kırmızıdır. Gözü koyu renklidir.
Ağaç, kaya ve toprak kovuklarına yuva yapar. Yaşlı ormanları sever. Kışın açık
arazide bulunur. Yılda üç kez aynı yuvada kuluçkaya yatar. Kuluçka süresi 17
gündür. Yavruları 25 günde yem yiyebilecek hale gelirler. Eş seçimi sezonluktur.
Her türlü tane ve tohumla beslenen bu güvercine, yurdumuzun Orta Anadolu,
Akdeniz ve Güneybatı Anadolu bölgelerinde devamlı rastlanırken, Karadeniz ve
Kuzeybatı Anadolu bölgelerinde yaz göçmeni olarak görülür.

EVCİL GÜVERCİN ( Columba Domestica )
Değişikliği sevmemeleri, yuvalarına ve eşlerine olan bağlılıkları, yön bulma konusundaki ustalıkları onların belli
yerlere kolayca alışmalarını sağlamıştır. Gerek bu özellikleri gerekse farklı bazı nitelikleri bu kuşların insanlar
tarafından benimsenmesine ve yetiştirilmelerine neden olmuştur.
Tüm dünyada farklı amaç ve eğilimlerle beslenen evcil güvercinlerin dünya üzerinde 800 kadar farklı ırkı
olduğu bilinmektedir. Tüm bu ırklar farklı renk, büyüklük ve özelliklere sahiptir. Bu ırklardan 30 kadarı
ülkemizde de yetiştirilmektedir.
Ülkemizde en yaygın olarak yetiştirilen ırk “Taklacı” veya “Mardin” adı ile bilinen
kuşlardır. Bunun dışında, Adana, Ankut, Atlas, Azman, Bağdat, Bango, Baska,
Bayburt, Bayramlı, Bursa, Çakal, Dolapçı, Domino, Dönek, Gökela, Hünkari,
İskenderun, Karakan, Kelebek, Kumru, Mavibaş, Selçuk, Tavuskuyruk, Trabzon,
Trakya gibi ırklar bulunmaktadır. Her ırk kendi içinde farklı özellikleri olan bireyleri
barındırmaktadır. Örneğin Taklacı ırkı içinde, Mavi ( gök ), Sabuni ( boz ), Arap, Miski,
Çakmaklı, Beyaz, Sarı, Şekeri, Kırmızı, Kahverengi ( çikolata ), Yanardöner, Zeytini gibi alt bireyler yer
almaktadır.
Evcil güvercinin atasının kaya güvercini ( Columba livia ) olduğu görüşü Darwin de dahil olmak üzere çeşitli
araştırmacılar tarafından savunulmaktadır. Farklı bazı ortitologlar ( kuş bilimciler ) ise, evcil güvercinin 2
veya 4 tür yabani güvercin türünün melezlenmesi ile ortaya çıktığı görüşünü benimsemektedirler.
KUMRU ( Streptopelia Decaocto )
“Kolyeli Kumru” adı ile de bilinen bu kuş, güvercinden biraz küçüktür. Boyu 31 cm kadardır. Genel olarak
üzerinde kül rengi yada bej renkler hakimdir. Boynunun gerisinde siyah bir çizgi bulunmaktadır. Bu nedenle
kolyeli kumru olarak da adlandırılmaktadır. Kanat telekleri koyu gri, kuyruk telekleri ise sırtının rengindedir.
Gaga gri, ayaklar ise kırmızıdır. Göz beyaz ya da açık gridir.
İnsana yakın bir kuştur. Şehirlerde ve diğer yerleşim yerlerinde insanlarla birlikte yaşamayı sever. Ağaç
üstlerine, elektrik ve telefon direklerine, çatı kenarlarına yuva yapar. Yaptığı yuvalar oldukça özensizdir. Dişi
kuş yuvaya iki yumurta bırakır. Kuluçka süresi 15 gün kadardır. Yılda üç defa kuluçkaya yatar. Yavrular 3
haftalık olduklarında yem yiyebilecek ve uçabilecek hale gelirler. Bir yaşından itibaren eşeysel olgunluğa
erişen yavrular, sezonluk olarak eş seçerler. Yurdumuzda Doğu Karadeniz sahili ile Doğ Anadolu’nun bazı
yerleri haricinde her yerde rastlanır. Taneler, tohum, böcek ve üzümümsü meyvelerle beslenir.
KÜÇÜK KUMRU ( Streptopelia Senegalensis )
Görünüş olarak üveyiği andırmaktadır. Boyu 26 cm olan bu kuşun kuyruğu üveyiğe
benzer. Kanat örtüleri ve sırtı beneksiz kızıl kahverengi, kanat altı örtüleri gri-mavidir.
Göğüsünün üst kısmında siyah benekler bulunur. Gaga siyah, ayaklar kırmızıdır.
İnsanlarla birlikte bulunmayı sever. Yuvasını pencere kenarlarına, ağaç dallarına,
saçak çıkıntılarına yapar. Yaptığı yuvalar oldukça özensizdir. Dişi kuş yuvaya iki
yumurta bırakır. Kuluçka süresi 15 gün kadardır. Yavrular 3 haftalık olduklarında yem
yiyebilecek ve uçabilecek hale gelirler. Bir yaşından itibaren eşeysel olgunluğa erişen yavrular, sezonluk
olarak eş seçerler. Yurdumuzda doğal olarak Güneydoğu Anadolu’da bulunur. Diğer bölgelere buradan
dağılmıştır.
ÜVEYİK ( Streptopelia Turtur )
Kolyeli Kumrudan biraz küçük olan bu kuşun boyu 28 cm’dir. Üveyik bir yaz göçmenidir. Yurdumuza
ilkbaharda gelir. Ülkemizde kuluçkaya yatar ve yavrular. Daha sonra kışı geçirmek üzere Orta Afrika ve
Güney Asya’ya gider. Yurdumuzun hemen her bölgesinde görülür. Ürkek bir kuştur.
Kuş genel olarak kızılımsı pas rengindedir. Sırt ve kanat örtü tüyleri koyu kahverengidir. Karın ve kuyruk altı
tüyleri beyazdır. Kuyruk tüyleri koyu gridir. Kuyruk tüylerin orta tüyler dışında kalanlarının uçları beyazdır.
Gaga koyu gri, bacaklar kirli kırmızıdır. Göz portakal rengindedir. Sert ve hızlı uçar.
Ergen kuşlarda boyunun yanlarında enine üç tane dalgalı siyah şerit bulunur. Bu siyah
şeritlerin etrafı beyazdır. Genç kuşlarda bu şeritler bulunmaz ve renk olarak daha
kahverengine yakındırlar. Özellikle ötüş sesi ile tanınan bir kuştur.
Ağaçlık geniş tarım alanlarında, orman kenarlarında, bağ ve bahçelerde yaşar.
Yuvasını ağaç dalları arasına veya sık çalılıklara yapar. Sıcak bölgelerde yılda iki kez
kuluçkaya yatar. Dişi kuş çalı çırpıdan oluşan özensiz yapılmış yuvaya iki yumurta
bırakır. Kuluçka süresi 15 gündür. Yavrular üç haftalık olduklarında yem yiyebilecek ve uçabilecek hale
gelirler. Sezonluk olarak eş seçen bir kuştur.
DOĞU ÜVEYİĞİ ( Streptopelia Orientalis )
“Büyük Üveyik” adı ile de bilinen bu kuş, üveyikten biraz daha iricedir. Boyu 33 cm’dir. Büyüklük olarak bir
güvercini andırır. Yaşayışı, beslenmesi, üremesi aynı üveyiğe benzer. Renk olarak sırtı
ve kanatları daha koyu, üzerindeki lekeler daha büyükçedir. Kanatların altı koyu gri,
uçma teleklerinin uçları siyahtır. Kuyruk teleklerinin uçları ise üveyikteki gibi beyaz
değil gridir. Boyunda ergen kuşlarda bulunan beyaz zemin üzerindeki siyah şeritler
üveyiği oranla daha ince ve sayıca daha fazladır.
Ülkemizde nadir olarak gözlenen kuşlardan birisidir. Ana vatanı Orta ve Doğu Asya olan bu kuşa yurdumuzda sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da rastlanmaktadır.
GÜVERCİNLERİN BESLENMESİ
Güvercinlerin gereksinimleri yıl boyunca değişiklik
göstermektedir. Dolayısıyla
güvercinlerin beslenmelerinde
kullanılan dane karışımları da bu
değişimlere uydurulmalıdır.
Güvercinlerin yaşamında yıl
boyunca görülen değişik
dönemler şunlardır:
1. Üreme ve yavru büyütme dönemi
2. Performans dönemi (Uçuş, gösteri)
3. Tüy dökümü dönemi
4. Kış durgunluğu dönemi
İyi bir güvercin yemi karışımında proteinler,
karbonhidratlar, yağlar, vitaminler ve mineraller dengeli
bir şekilde bulunmalıdırlar. Yem karışımlarında kullanılan
daneler çimlenme yeteneklerini kaybetmemiş
olmalıdırlar. Bu durum yem kalitesinin ölçüsüdür. Güvercin yemi karışımlarında kullanılabilecek yemler ve besin
madde içerikleri aşağıda verilmiştir.
Baklagiller
Bu yemler proteince zengin yemlerdir. Güvercinlerde protein gereksinimi büyüme ve tüy değiştirme
döneminde artar.

    

Bu yemlerde ağırlıklı olarak karbonhidrat bulunur. İyi yem karışımların temel kısmını oluştururlar

    

Kısmen proteince zengin yağlı tohumlardır. Karışımlara az miktarda katılmalıdırlar. Fazla verilmeleri zararlıdır.

    

Aşağıdaki tabloda güvercin yemi karışımlarında hangi yemlerin ne oranlarda bulunmalarının uygun olacağı
gösterilmiştir.

    

Vitaminler kuşlarımızın vücudunda bazı olaylarda elzem olan maddelerdir. En önemlileri A, B, C, D, ve E’dir.
Piyasada çeşitli vitamin preparatları satılmaktadır. Bunların kullanımında en önemli husus doza dikkat
edilmesidir.
Mineraller ve iz maddelerde kuşlarımızın beslenmesinde mutlak surette gerekli olan
maddelerdir. Eğer kümesiniz bahçede ise ve kuşlarınız yeterli süre bahçede gezme
olanağı buluyorlarsa bu maddeleri de topraktan almaları olanaklıdır. Ancak bu
durumun sağlanmadığı koşullarda grit yada yalama taşı adı verilen ve piyasada
satılan preparatlar kullanılmalıdır. Bunların içerisinde en önemlisi, özellikle
yumurtlama döneminde gerekli olan kalsiyumdur. Yumurta veya midye kabukları da
bu amaçla kuşlara yedirilebilir.
Kuşlarımızın önünde sürekli ve temiz su bulunmalıdır. Özellikle yavru döneminde suya gereksinim artar.
Güvercin başına verilecek yem miktarı, güvercinlerimizin canlı ağırlıkları dikkate alınarak ortalama, küçük
ırklarda 20-30 g; orta büyüklükte ırklarda 35-50 g ve büyük yada ağır ırklarda 40-60 g’dır. Yem karışımındaki
tüm danelerin yenmelerini sağlamak amacıyla günde iki kez yemleme tavsiye edilmektedir. Verilen yem kuşlar
tarafından 15-20 dakikada tüketilmelidir. Eğer bu süre sonunda halen yemlikte yem kalıyorsa yem miktarı
biraz azaltılmalıdır. Kuşlarımızın yem tüketimini bulmanın diğer bir pratik yolu onları bir gün aç bırakıp daha
sonra yiyebildikleri kadar yem vermektir. Bu açken bir kerede yenen miktarın 1/3’ü sabah, kalan 2/3’ü ise
akşam verilmelidir. Buna karşın yeni yeme düşen yavruların önünde yem sürekli bulundurulmalıdır. Yavrular
büyüdükçe haftadan haftaya yem miktarı azaltılmalı ve bunun sonunda yavrularda da günde iki kez
yemlemeye geçilmelidir.
Tüm hayvanlarda olduğu gibi güvercinlerde de yem miktarı ve dengeli beslenme cok önemlidir. Özellikle kapalı
koşullarda yetiştirilen kuşların her zaman önlerinde yemin bulundurulması kuşların yağlanmasına neden olur.
Yağlanma kuşlarda üreme problemlerine yolaçabildiği gibi özellikle uçucu kuşlarda uçuş performansını olumsuz
olarak etkilemektedir.
YAVRU VERİMİ
Kümesimizdeki güvercinlerimizin arzuladigimiz yöndeki
özelliklerini gelistirebilmek icin, yani en iyilerini secip, en
iyilerinden yavrular elde etmek icin yavru veriminin bol
olmasi gerekir. Yavru verimi denilince yilda cift basina
yeme düsürdügümüz yavru sayisi kastedilmektedir.
Eger bir üretim sezonunda cift basina ortalama yavru
sayimiz 6 degilse kümesinizde bir problem var demektir.
Üretim sezonu subat ile temmuz aylari arasidir. Subat
ortasinda ciftlestirme, Subat sonu yumurtlama, mart
ortasi yavrularin cikisi, nisan ortasi yeme düsmeleri ve
asagi yukari her ay bir cift yavrudan temmuz ortasina
kadar eder dört cift yavru. Elbetteki her ciftten sekiz
yavru elde etmek mümkün degil. Dolayisiyla cift basina
ortalama üc cift yavru diyoruz.
Düsük yavru veriminin cesitli nedenleri olabilir. Öncelikle
en iyi sayida yavruya ulasabilmek icin önkosullar neler
onlara bir göz atalim.
1. Kuslara (ana, baba) bagli nedenler:
a- Ana babaya bagli nedenlerin en basinda saglik gelmektedir. Ancak saglikli kuslardan saglikli ve yeterli
sayida yavru elde edilebilir. Disi kusun cinsiyet organlari onun yumurtlamasi icin gerekli isleyise sahip
olmalidir. Ayni zamanda erkegin cinsiyet organlari da yumurtayi dölleme yeteneginde
olmalidir. Saglik ile ilgili konulari baska bir yazimda detayli olarak isleyecegim.
b- Ana ve baba yumurtlama gerceklestikten sonra onlarin üzerinde yatarak ve
gerektiginde onlari cevirerek, bu yumurtalardan yavru cikmasi icin gerekli davranislari
gösterme yeteneginde olmalilar.
c- Bildigimiz gibi yavrular ciktiktan sonra ilk günlerde kursak sütü ile beslenirler. Iste
yine ana ve babanin süt salgilama yetenekleri yerinde olmalidir. Kursak sütü salgisi
kus yaslandikca geriler. Dolayisiyla esler secilirken yasli kuslara genc eslerin verilmesine dikkat edilmelidir.
Cift, yavrularina düskün olmali yani yavruya bakma özellikleri güclü olmalidir.
2. Cevreye bagli nedenler:
a- Cevreye bagli nedenlerin basinda besleme gelmektedir. Üretim sezonu disinda özellikle disilerin
yaglanmamasina dikkat edilmelidir. Bu nedenle kisin mümkünse agirlikli olarak arpa verilmelidir. Yemleme bir
kez yapilmali ve kuslarin yiyebildikleri kadar arpa verilmelidir. Eger bugday veriliyorsa
miktarini dörtte bir oraninda azaltiniz. Özellikle soguk günlerde veya uzunca ucuslar
sonrasinda yemlerine bir miktar misir katiniz yada normalde verdiginiz yemden biraz
fazlasini veriniz. Kuslarinizi ciftlestirmeden bir hafta önce, onlarin eni konu kizmalarini
saglamak icin yemlerine fig, kirik bakla, burçak ve yemlik bezelye gibi proteinli daneler
katiniz ya da dörtte bir oraninda pilic besi yemi veriniz. Yumurtlama sonrasinda bu tip
yemlemeye devam ediniz. Yavrular 7-10 günlük olduktan sonra yemdeki proteinli
dane oranini yada pilic besi yemini arttiriniz. Yem yanisira temiz ve berrak suda cok önemlidir. Mümkünse
kümeste hergün taze su bulundurulmalidir.
b- En az besleme kadar kümesin havalanmasi ve günes olmasi da önemlidir. Hayvanlarin gübresinden dolayi
kapali kümeslerde amonyak orani cok cabuk yükselir. Amonyak, özellikle nemli bölgelerde daha da büyük bir
sorundur. Kuslarimizin üsümesinden korkmayalim. Kümeslerimizi elimizden geldigince iyi havalandiralim. Nem
ve kötü hava soguga nazaran kuslarimizin daha büyük düsmanlaridirlar. Kümesimizde büyük havalandirma
acikliklarinin olmasi ve özellikle iyi havalarda bunlarin acilmalari cok önemlidir. Diger zamanlarda da rüzgardan
korumak yeterlidir. Kümesin havasinin kötü olmasinin diger bir nedeni de kümesin hayvan sayisina göre kücük
olmasidir. Sevgili yetistiriciler, hayvan sayinizi kümesinize göre ayarlayiniz. Önemli olan kuslarimizin sayica
fazla olmalari degil, kaliteli ve saglikli olmalaridir.
c- Yuvaliklar mümkün oldugunca büyük olmalidir. Yuvalıklar, yetistirdigimiz kuslarimizin büyüklüklerine bagli
olarak en az 50 cm genisliginde, 40 cm derinliginde ve 30 cm yüksekliginde olmalidir.Yuvaligin icerisine ya
tahtadan yada piyasada satilan yuvarlak plastik folluklardan koyunuz. Bunlar yavrularin temiz kalmasini,
dolayisiyla kolay kolay hastalanmamasini saglar.

Sevgili güvercin severler, gördügünüz gibi basarili bir kümes yönetimine giden yol kolay degil. Elbetteki
yukarida size önerdiklerimizi yapmak zorunda degilsiniz. Dedigim gibi bunlar öneri. Yavru veriminin nelere bagli
oldugunu gördükten sonra eminim sizler de kendi kümesinizde düzeltmeniz gereken problemleri, bizim de
önerilerimizi dikkate alarak kendi yöntemlerinize göre cözeceksinizdir



Alıntı : www.kuluckaclup.com
SAAT  
 
Kek Tarifleri
 
ANKARA İSTANBUL İZMİR  
  ANKARA İSTANBUL İZMİR  
E-DEVLET  
 

Online E-Devlet Hizmetleri
TC Kimlik No
Vergi Kimlik No
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSS Sonuçları
KPSS Sonuçları
KPDS Sonuçları
LES Sonuçları
TUS Sonuçları
ÜDS Sonuçları
ALS Sonuçları
DGS Sonuçları
Diğer Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Takvimi
E-Devlet Linkleri:
Devletim.com
Online Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı
Üniversiteler
Sağlık Bakanlığı
Emeklilik Hizmetleri
Hukuk ve Adalet
Emniyet Hizmetleri
Ekonomik ve Mali İşler
İş ve Eleman Arama
Genel Devlet Kurumları
Bakanlıklar
Valilikler
Belediyeler
Kaymakamlıklar
Siyasi Partiler
Silahlı Kuvvetler
Sivil Toplum
Engelli Sayfaları
Elçilik - Konsolosluklar
Avrupa Birliği
K.K.T.C.
Turizm
Tatil ve Gezi Rehberi
Deprem Linkleri
Haber Kaynakları

 
 
 

 
 
  Hayvanlar Alemi  
Bugün 43 ziyaretçi (45 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol